17 Nisan 2016 Pazar

Görülmeye Değer Yeşil İznik


Büyük kentlerde yaşayanların en büyük sorunu stresli bir ortamda yaşamaya çalışmaktır. Bende İstanbul gibi büyük bir kentte yaşadığım için çok iyi bilirim. Trafik stresi ayrı, iş stresi ayrı, toplu taşıma kullanırsınız vatandaşlar patlamaya hazır bir bomba gibidir. Bu kadar yüklenen stresi bir yerde boşaltmamız gerekiyor o zaman kendimizi ya geriye kalan yeşil alanlara ya deniz kenarına veriyoruz ve nefes almaya çalışıyoruz. Bende yoğun bir iş temposundan sonra baharın gelişi ile motor sezonunun resmen açılmış olması ile birlikte kendime İstanbul’a yakın ancak günübirlik gidip gelinebilecek bir rota çizmek istedim. Yakın arkadaşlarımdan Osman’ı arayarak hadi bu Cuma günü işi kıralım ve kendimize terapi yapalım dedim o da dünden razı olarak varım dedi ve kendimizi bir anda yolda bulduk. Rotamız neresi mi ? Aslında herkesin belki de yazın tatile giderken ya da Bursa Uludağ’a gitmek için geçtiği yolu kullanırken üzerinden geçtiği bir Bursa’nın bir ilçesi olan İznik kentini görmek, hem karnımızı doyurmak hem yolda olmak için kontaklarımızı çevirdik. 


İznik İstanbul’a kilometre olarak uzak gibi görünsede İDO’ya ya da BUDO’ya ait feribotları kullanarak yapacağınız seyahat ile oldukça yakın bir yer. Hem doğası hem muhteşem İznik gölü kenarında keyifle yudumlayacağınız çayınız ve kahveniz için günübirlik gidip görüp akşama dönülebilecek yerler arasında benim her zaman favorim olmuştur. Peki nasıl gidilir bu İznik’e kısaca anlatalım.

İstanbul’dan gitmek için en mantıklı yol hem yorulmamak hem de zaman kazanmak için feribot kullanmaktır. İstanbul Avrupa Yakasından – Bayramoğlu arası yaklaşık 50-55km olup otobandan seri bir şekilde gidebilirsiniz. Darıca istikametinde devam ettiğiniz de Eskihisar arabalı feribotları ile kendinizi 25-30 dakika içerisinde karşı kıyıda buluyorsunuz. Benim gibi motosiklet kullanıyorsanız gidiş-dönüş bilet alabiliyorsunuz. Bunun ücreti 20 TL olup, dönüş için gişeden size kart veriyorlar bu kartı kaybetmemeniz gerekir. Deniz havasını alarak ilerlediğiniz feribot yolculuğu sonrası Topçular feribot iskelesine yanaşıyorsunuz. Eskihisar-Topçular feribotları bayramlarda uzun kuyrukların beklendiği feribot olup haftaiçi olması sebebiyle çok rahatlıkla feribota sıra beklemeden binebiliyorsunuz. 

Feribottan görünüş
Topçular feribotundan indikten sonra yine 55-60 km’lik bir yol bizi bekliyor. Bu yolda çok sorunsuz ve sakin geçildikten sonra İznik’e varıyoruz. İznik’e daha önce gelenler bilirler buranın en meşhur köftecisi “Köfteci Yusuf” da köftenizi yemeden (dilerseniz sucuk ve et çeşitlerini) dönülmez, yemek üstüne birde kaymaklı ekmek kadayıfı var ki akıllara zarar J 

Meşhur Köfte
Kaymaklı Ekmek Kadayıfı
Köftemizi yedik karnımızı doyurduk biraz İznik içini gezelim dediğiniz de Ayasofya Müzesi ve Camii, Yeşil Camii ve iznik çinilerinin meşhur olduğu ve hediye olarak eşinize, dostunuza götürebileceğiniz harika işlemelerin olduğu İznik Çini Çarşısı’nı ziyaret edebilirsiniz. İznik içinde araçla dolaşırken İznik eski şehrin Sur Kapılarının kalıntılarını görebilirsiniz. Nüfusu 42bin civarında olan bu küçük ilçenin İznik gölünü de görmenizi tavsiye ederim. 

İznik Yeşil Camii
Marmara Bölgesinin en büyük gölü olan İznik gölü kenarında yer alan çay bahçelerinde günün yorgunluğu ve stresinden uzak kalıp kendinizi dinleyebilirsiniz. Sizlere özel bir tavsiye olarakta Çamoluk Köyü’nü görmenizi tavsiye ediyorum. Özellikle İznik içini dolaştıktan sonra Çiçekli köyüne doğru devam edip Çamoluk köyüne doğru yol virajlı bir şekilde tepeye doğru tırmanmanızı sağlıyor, buradan aşağı inişte ki manzaraya ve doğanın o güzel sessizliği içinde kuşların cıvıltıları beni benden aldı. İznik gölünde yapacağınız bir dinlenme molasından sonra yola çıkıp evinize aslında günübirlik yaptığınız seyahat sonrası ne kadar dinlenmiş ve değişiklik yaşadığınızı hissederek döneceğinize eminim. 

Çamoluk Köyü İznik Gölü'nü tepeden görebileceğiniz yer
Çamoluk Köyün'den aşağı iniş manzarası
Ben bundan sonra hemen hemen her ay bir Cuma günümü bu şekilde kendime ayırıp değerlendirmeyi düşünüyorum. Sizde kendinize değer veriyorsanız bir gün için dahi olsa keyif aldığınız şeyi yapmak için kendinize zaman ayırın. Ben 2 teker üzerinde iken terapi almış gibi rahatlıyoruz üstüne keşfedilmemiş ya da daha önce görmediğim yerleri görüp zihnimi iş dışında şeylerle oyaladığımda mutlu oluyorum.

Biz günü gidiş-geliş 320km yol katederek tamamlıyoruz. Ne bir yorgunluk ne bir bıkkınlık hissediyoruz. Sizde bunu kendinize çok görmeyin.

Bir sonra ki yazımda görüşmek üzere, sağlıcakla ve huzur dolu kalın.

Sosyal medya hesaplarımdan da gezilerimi takip edebilirsiniz.

Facebook : 2tekerhayat
Twitter: 2tekerhayat
Instagram : 2tekerhayat