Merhaba değerli takipçiler, bu
yazımda sizlere 2 teker ile komşumuz Yunanistan’da ki son zamanların meşhur
adası Thassos adasına gidişimi ve adada tavsiye edebileceğim noktaları
paylaşacağım.
İlk motorla yurtdışı seyahat tecrübemi 2014
yılı Haziran ayında Scooturk grubunda ki arkadaşım Can ile gerçekleştirmiştim.
Yaptığım bu seyahat sonucu oldukça keyif almış ve yurtdışına motosiklet ile
gitme konusunda cesaretim daha da artmıştı.
2014 Eylül ayında bu sefer yol
benimle eşimi bekler diyerek ve Thassos adasını eşiminde görmesini isteyerek
düştük yollara. Gerçekten İpsala sınırını geçtikten sonra insan vatanına kolay
kolay dönemiyor. Herşeyden önce diğer araç kullanıcıları motosikletleri araç
olarak görüyor. Yol veriyor, saygı gösteriyor.
Yolculuk öncesi yurtdışına araç
ile çıkmanız için bir dizi döküman hazırlığı yapmanız gerekiyor. Daha önce
çıkanlar veya çıkmak için araştırma yapanlar bilirler. Turing olarak
nitelendirilen Türkiye Turing ve Otomobil Kurumun’dan evrak hazırlamanız
gerekiyor. Bu konu ile ilgili bir başka yazımda detaylı anlatacağım için şu
anda çok fazla girmiyorum, diğer yazımda size birkaç farklı önerimde olacaktır.
Schengen vizemizin bulunması, yurtdışı çıkış harç ödemelerimizi yaptıktan sonra bizim
için herşey hazırdı, motosikletim için ise her zaman güvendiğim ve sevdiğim
dostum Kadıköy Motor, Kadir’e motorumu götürdüm, rutin kontrol olarak
nitelendirebileceğim yağ kontrol ve değişimi, fren balata kontrolleri, varyatör
temizliği, lastik hava basıncı kontrollerinden sonra artık motosikletimde yola
yapmaya hazırdı.
Eylül ayı sıcak olur diye
düşünmemize rağmen ne yazık ki yola sağanak yağmur altında çıkmak durumunda kaldık ve Tekirdağ Kumbağ’a doğru teker çevirmeye başladık, eşimin kuzeninin Kumbağ'da yazlığı vardı ve 1 gecelik konaklama ile katedilecek yolu
biraz daha rahat alabileceğimizi düşündük. İstanbul-Thassos arası 450 km’lik bir yol olup
motosiklet ile mola + yakıt ikmalleri dahil 5-6 saat civarında yol
alabiliyorsunuz. Bizde bu yorgunluğu yarıya indirelim diye düşünerek önce İstanbul-Kumbağ(166
km) yaptık ve ertesi gün Kumbağ’dan yola çıkarak Thassos’a(298km) varmak üzere
hareket ettik. Eğer imkanınız yoksa Tekirdağ bölgesinde konaklama yapmak için
size tavsiyem Dedeağaç tarafına geçip orada da 1 gece konaklayabilirsiniz. Zamanınız
yeterli ve erken yola çıkabiliyorsanız o zaman hiç durmadan direk Thassos’a geçmenizi öneririm.
 |
İstanbul-Thassos |
İpsala sınır kapısına geldiğinizde iki kontrolden geçiyorsunuz. İlk kontrol noktası Türkiye tarafı olup burada araç
plakanızı söylüyorsunuz. Pasaport, yurtdışı çıkış harcı kontrolü yapıldıktan
sonra çıkış damgası vuruluyor sonra Yunanistan tarafına geçiyorsunuz, burada
ise yine pasaport, yeşil sigorta, uluslararası ehliyet kontrolü yapılıyor. Bu bahsettiğim
yer zaten 200-300 metrelik bir yer içerisinde 2 ayrı kulübe, kimi zaman
televizyonlarda sınırlarda ki gurbetçi yoğunluğu olarak gösterilen yerdir.
Gerekli pasaport ve diğer döküman
kontrollerinden sonra Meriç nehri üzerinden harika bir köprüden geçiyorsunuz,
buradan tam 3 defa geçtim her seferinde çok heyecanlanıyorum. Bunun sebebi hem
aşağıda ki yemyeşil alan hemde köprünün bir ucunda Türk bayrağımız ve
Mehmetçiklerimiz, diğer ucunda ise Yunanistan bayrağı ve askerleri yer alıyor. Her
geçişimde korna çaldığımda selam vererek cevap verdiler.
 |
Türkiye-Yunanistan Sınır Köprüsü |
Artık Yunanistan
topraklarındayız, otobana girmeden önce benzin almak isterseniz sağ tarafta
benzinci mevcuttur. Yunanistanda ki otoban kullanımlarında ne yazık ki bizlerde
ya da diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi benzinciler yol kenarında değil,
kimi zaman otobandan çıkıp 3-5 km yol gidiyorsunuz ve benzin alıp tekrar
otobana bağlanıyorsunuz. Benzin amaçlı otoban çıkış girişlerinde herhangi bir
para ödemiyorsunuz sadece bu gereksiz bir zaman kaybı yaratıyor. Buna
hazırlıklı olarak deponuzu kontrol edin, 500mt içinde bulabileceğinizde oluyor,
şansınıza kalmış.
Otoban ücretlerine aşağıda ki
link’ten ulaşabilirsiniz.
Otobanlarda çalışan görevlilerin
büyük bir kısmı kadın çalışandı. Ne kadar güzel değil mi !
Thassos Adasına geçmek için 2
alternatif bulunmaktadır. 1. alternatifiniz İstanbul tarafından geldiğinizde en yakın olan
Keramoti limanı, otoban üzerinden çıkışı bulunmaktadır. 2. alternatifiniz Kavala limanından direk geçen feribot, bu feribot biraz daha uzun sürüyor. Bu 2 alternatiflerde Kavala’dan kalkan feribotlar seyrek
olması sebebiyle belki yakalayabilmeniz açısından biraz daha zor ama bir o kadar da
Kavala’yı görebilmeniz açısından bir şans olabilir. Keramoti tarafı ise bizim Eskihisar-Topçular
feribotlarımızın sıklığı kadar neredeyse çok bulunmaktadır.
Aşağıda güncel saat
ve fiyat tarifelerine ulaşabilirsiniz.O kadar çok sık ziyaret ediliyor ki
Türkiye tarafından sitenin Türkçesi dahi mevcut :)
 |
Thassos feribotuna doğru |
Benim burada size önerim şu yönde
olur, İstanbul ya da Türkiye’den Thassos Adasına giderken Keramoti üzerinden
adaya geçin ve feribot kaçırma riskinizi ortadan kaldırın, dönüşte ise küçük
ama bir o kadar şirin ve bizden olan Kavala’yı görmek için Thassos adasından
Prinos limanını kullanarak Kavala’ya geçin ve orayı gezip öyle yola çıkın,
Kavala’ya gittiğinizde Kavala kurabiyesi almadan dönmeyin. Nefis ve taze
kurabiyeler günlük çıkmakta ve 1 hafta 10 gün evinizde kendi kutusunda
saklamanız durumunda, tazeliğinden birşey kaybetmemektedir. Kavala’da Türk esintiler
fazlasıyla görülmektedir. Simit, çeşitli kurabiye, börek çeşitleri, bildiğimiz
Türk kahvesi, Yunan kahvesi olarak satılmaktadır. Biz ziyaretçilerin sayısının
çokluğundan neredeyse birçok yerde Türkçe yazıları vitrinlerde görebilirsiniz.
 |
Kavala Denizden Görünüm |
Kısa bir Kavala geçişi sonrası
tekrar konumuz olana Thassos Adasına geri dönelim. Son zamanların en revaçta
olan bu adası neden tercih ediliyor öncelikle sizlerle bunu paylaşmak isterim.
Ada’da ki konaklama fiyatları bizim Bodrum, Çeşme, Alaçatı, Marmaris gibi gözde
turizm merkezlerimizin neredeyse yarı fiyatına, tesisler adanın belli
noktalarında yer almakta ve adanın mis kokulu çam ormanlarına zarar vermeyecek
şekilde konumlandırılmıştır. Özel işletme olarak geçen plajlarda giriş ücreti
birçok yerde alınmıyor, içeri girdiğinizde alacağınız yiyecek-içecek bedelleri
sizlerin şezlong, şemsiye ihtiyaçlarınızı karşılamaktadır. Plajda bulunan
kişiler birbirlerine daha saygılı, kimse kimseye rahatsızlık verecek şekilde ne
bağırıyor, ne konuşuyor. Mekanlarda müzik sesi dahi belli bir oranda
tutulmakta. Gerek plajda, gerekse ada içerisinde ki tesislerin gezdiğim ve
gördüğüm kısımlarında fiyatlar turistik yer diyerek tüketici fiyatının 3 katına
satılmıyor. Deniz ürünleri oldukça lezzetli ve bol. Kısacası gerçekten keyifli
bir deniz, kum, güneş tatili istiyorsanız Thassos adası sizlere tavsiye
edebileceğim uzak gibi görünen ancak çok yakın bir mesafede ki cennet
diyebilirim.

Adanın Eşsiz koyları ve berrak denizi
ile rahatlayabilir, adanın tamamı etrafında aracınız ile dolaşırsanız 100 km’lik
bir alanı çam kokuları ve asfalt virajlı yollarının tadını çıkararak
yaşayabilirsiniz. Özellikle 2 teker tutkunları için bu virajlı yollar ve vizörünüzü açıp çam kokuları arasında sürüş yapmak gerçekten olağanüstü.
Thassos’un merkezi diyebileceğim
Limenas, Keramoti’den gelen feribotların yanaştığı noktadır. Kordon boyunca
birçok tesis bulunmaktadır. Sizlere son olarak aşağıda önerebileceğim plajları
ve restorantı paylaşıyorum. Eminim gerçekleştireceğiniz bir Thassos seyahati
sonrası bu yazdıklarıma ve paylaştıklarıma katılacaksınız.
 |
Limenas Çarşı |
Tavsiye Edebileceğim Plajlar ;
- La Scala Beach
- Golden Beach
- Aliki Beach
- Paradise Beach
- Saliara Beach
- Psili Ammos Beach
 |
Denizin berraklığı gözler önünde. |
 |
Aliki Beach |
 |
La Scala Beach hem şezlong, hem loca bölümleri bulunmakta |
 |
La Scala Beach |
Akşam
yemeğinde Simi Restorantı tavsiye ederim. Sahil şeridinden eski limana doğru
kısa bir yürüyüş sonrası sağ tarafınızda göreceksiniz, kalabalık gitmeyi
düşünürseniz önceden rezervasyon yapmanızı öneririm. 2 kişi gittiğinizde yer
bulamazsanız kısa bir bekleme sonrası yer konusunda görevliler yardımcı
oluyorlar.
 |
Simi |
Konaklama için tavsiyem Danae Otel olup son derece şirin ve sahiplerinin misafirperverliği harika olan bir yer. Kahvaltısı adada ki belki de Türk kahvaltısına en yakın otel diyebilirim. Odalarda ki mavi beyaz konsepti tam bir Yunan adasında olduğunuzu hissettiriyor. Otel'de Türk misafirlere de rastlamanız mümkün zira iyi olan birşey çabuk yayılır biliyorsunuz :) Merkeze de yakınlığı ile bu otel ya da bölgesini tercih etmenizi öneririm. Fiyatları da sezonuna göre değişiyor ama inanın düşündüğünüz kadar pahalı değil. Benim gittiğim Eylül döneminde 3 gece için 165 Euro(2 kişi Oda & Kahvaltı) ödeme yaptım.
 |
Danae Otel Lobi |
Dönüş
rotasını yukarıda belirtmiş olduğum gibi Kavala üzerinden yapmanızı öneririm.
Hem böylelikle Kavala’yı da görmüş olursunuz.
Bir
sonraki yazımda görüşmek dileğimle, beni takip etmeye devam edin.
*Bir
sonraki yazım : “Araç ile yurtdışına çıkarken ne yapılması gerekiyor.”