İtalya gezimin 2. Durağı
olan Milan kentine teker çeviriyoruz. Bugün kat edilecek olan yol uzunluğu
350km civarında olacak, sabah serinliğinden faydalanıp yola çıkmayı tercih
ediyoruz. Milan kentine en yakın ve en ünlü göllerden biri olan Como gölüne de uğramayı
planladık bu sebeple öncelikli olarak Como Gölü’ne doğru teker çeviriyoruz.
İtalyanın ünlü Como Gölü o kadar sakin ve dingin ki saatlerce göl kenarında
oturabilirsiniz. Burada birçok ünlü isimlerin yazlığı bulunuyor, bunların en
başında gelen George Clooney’nin evi. Milan kentine gitmeyi düşünüyorsanız
yaklaşık 85km’lik bu güzel gölü görmek için kendinize bir zaman
ayırabilirsiniz. Sadece bu gölü görmek adına buraya gelmeyeceğinize emin
olabilirsiniz, dolayısıyla Milan kentine girişinizde bir acele yoksa biraz
rotanızı yukarı taşıyıp gölü görüp buradan Milan kentine geçiş yapabilirsiniz.
Göl etrafında attığımız kısa tur sonrası İtalya’nı moda
denilince akla gelen ve şık mağazalarının sokaklarını süslediği yer olan Milan
kentine doğru hareket ettik. Milan’da kaldığımız otelimiz oldukça güzel ve
şehir merkezindeydi, bana göre yurtdışı seyahatlerinde konaklamaya yükle para
vermeyin zira oda da geçirdiğiniz zaman sadece yatmadan yatmaya oluyor, temiz
bir oda ve banyo imkanı ile konaklamaya vereceğiniz büyük meblağları gidip müze
gezerek, alışveriş yaparak tadını çıkarabilirsiniz. Milan şehrinde görmeyi en arzuladığım yer
meydan da bulunan ve görülmeden dönülmemesi gereken Duomo di Milano Katedrali,
burası gerçekten iğne oyası ile işlenmiş gibi görünüyor ve gündüz ayrı bir
ihtişama, gece ayrı bir güzelliğe sahip. Bu katedralin yapımı esnasında yapılan
bir anlaşma sonucu katedralin yapımı tamamlandığında bu mekan Dünya malı
olacakmış ve söylenilenlere göre bu sebeple katedralin bakım, onarım işleri
hiçbir zaman bitirilmiyor illa ki bir yenileme ve tamir işleri sürüyormuş. Katedrale
girişte kesinlike kurallara uymanız gerekiyor, kaskla girme ihtimaliniz yok
şimdiden bunu paylaşmak isterim, emanet gibi bir noktaları da olmadığı için
bunu hesaba katarak ziyaretinize gitmenizi tavsiye ederim.
Bilet almak için
kuyruk her zaman var, erken gitmeniz de fayda var. Katedralin olduğu meydana
açılan ve bizlerin tabiri ile açık alışveriş merkezi olarak görülmesi gereken
bir diğer yer ise Galleria Vittorio Emanuele, burası 1861 yılında yapılmış ve
hepimizin bildiği Dünyaca ünlü markaların olduğu bir nokta.
Duomo meydanında bulunan Gelateria Odeon, McDonalds’ın
yanında yer alan dondurmacı her daim sıra var ve el yapımı dondurmaları ile
tatmaya değer. Bir başka dondurmacı adresi ise La Gelateria della Musica.
![]() |
Duomo di Milano Katedrali |
Milano’da gezilip
görülmesini tavsiye edeceğim diğer noktalar arasında Santa Maria delle Grazie
Basilica yer alıyor, burada Leonardo’nın
son akşam yemeği freskini görebilirsiniz. Castello Sforzesco kalesi yılların
görkemi ile halen güzel bir yapı olarak mevcudiyetini koruyor. Milan kenti
şıklığın, zerafetin kenti olarak bilinir, meydanda bulunan fast-food
mağazalarının içleri dahi bir moda dükkanı gibi özenle tasarlanmış ve
uygulanmış. İnsanlar oldukça şık ve mağazalar alışveriş isteğinizi kabartıyor
ancak tabii ki Euro’nun kurunu düşünerek alışveriş yapmanızı öneririm :)
Kent içinde dolaşırken parklar içerisinde yer alan spor
alanlarını gördüm ve engelli vatandaşların spor imkanları olduğunu görmek çok
güzeldi, engelli olmak insanların evde oturmalarına kesinlikle engel değil
ancak onların da birey olarak katılım gösterebilecekleri alanlar yaratılmalı,
burada basket oynayan engelli sandalyesinde ki kişiler dikkatimi çekti ve
yüzümü gülümsetti doğrusu.
Tarihi mekanları gezdik karnımız acıkmadı mı sanıyorsunuz
işte sizlere tavsiye edebileceğim güzel yemek mekanları :)
Luini diye bir mekan var İtalya’ya has Panzerotti adı verilen bizler de
tarihi Puff böreği tarzı ama lezzeti harika olan bir hamur, mutlaka sabah
çıkışına denk getirin ve kahvaltı olarak buradan çeşit çeşit Panzerotti’leri
deneyin. Adres: Via Santa Radegonda, 16, 20121 Milano
![]() |
Panzerotti |
Akşam yemeği olarak
çeşitlilik olması açısından Amsterdam şehrinin nehir kenarını anımsatan bir
bölge olan Navigli ve Porta Ticinese’ye gitmenizi tavsiye edebilirim. Burada
çeşitli restorantlar, kafe ve barlar mevcut, akşam yemeğinizi alıp sonrasında
1-2 kadeh birşeyler içebilir, nehir kenarında yürüyüş yapabilirsiniz. Burası için
tavsiye edebileceğim mekanlar arasında ; El Brellin Restaurant, Pizzeria del
Ticinese
![]() |
Navigli |
Şehirden ayrılmadan önce de
vaktiniz kalırsa ve merakınız varsa San Siro olarak bilinen ve Dünya’nın en
popüler stadlarında olan Stadio Giuseppe Mezza - San Siro gidebilirsiniz. Stad
80.000 kişilik yapılmış sonra 100.000 kişiliğe çıkarılmış sonra tekrar
küçültülmüş. Bizim içini gezebilme şansımız olamadı vakit olmadığından ama
görülmeye değer bir stad. UEFA Stadyum kurallarına göre 5 yıldızlı bir stad ve
İtalya’nın en büyük stadı, hem İnter Milan, hem AC Milan takımlarına ev
sahipliği yapıyor.
![]() |
Stadio Giuseppe Mezza - San Siro |
1
gece konaklama ile sonlandırdığımız Milan şehrinden rotamızı güneye doğru yavaş
yavaş inmek üzere Genova’ya çevireceğiz.
Sosyal medya hesaplarımdan da gezilerimi takip edebilirsiniz.
Facebook : 2tekerhayat
Twitter: 2tekerhayat
Instagram : 2tekerhayat