30 Kasım 2015 Pazartesi

Tekerimiz Venedik'ten Milan Şehrine dönüyor.

İtalya gezimin 2. Durağı olan Milan kentine teker çeviriyoruz. Bugün kat edilecek olan yol uzunluğu 350km civarında olacak, sabah serinliğinden faydalanıp yola çıkmayı tercih ediyoruz. Milan kentine en yakın ve en ünlü göllerden biri olan Como gölüne de uğramayı planladık bu sebeple öncelikli olarak Como Gölü’ne doğru teker çeviriyoruz. İtalyanın ünlü Como Gölü o kadar sakin ve dingin ki saatlerce göl kenarında oturabilirsiniz. Burada birçok ünlü isimlerin yazlığı bulunuyor, bunların en başında gelen George Clooney’nin evi. Milan kentine gitmeyi düşünüyorsanız yaklaşık 85km’lik bu güzel gölü görmek için kendinize bir zaman ayırabilirsiniz. Sadece bu gölü görmek adına buraya gelmeyeceğinize emin olabilirsiniz, dolayısıyla Milan kentine girişinizde bir acele yoksa biraz rotanızı yukarı taşıyıp gölü görüp buradan Milan kentine geçiş yapabilirsiniz.



     Göl etrafında attığımız kısa tur sonrası İtalya’nı moda denilince akla gelen ve şık mağazalarının sokaklarını süslediği yer olan Milan kentine doğru hareket ettik. Milan’da kaldığımız otelimiz oldukça güzel ve şehir merkezindeydi, bana göre yurtdışı seyahatlerinde konaklamaya yükle para vermeyin zira oda da geçirdiğiniz zaman sadece yatmadan yatmaya oluyor, temiz bir oda ve banyo imkanı ile konaklamaya vereceğiniz büyük meblağları gidip müze gezerek, alışveriş yaparak tadını çıkarabilirsiniz.  Milan şehrinde görmeyi en arzuladığım yer meydan da bulunan ve görülmeden dönülmemesi gereken Duomo di Milano Katedrali, burası gerçekten iğne oyası ile işlenmiş gibi görünüyor ve gündüz ayrı bir ihtişama, gece ayrı bir güzelliğe sahip. Bu katedralin yapımı esnasında yapılan bir anlaşma sonucu katedralin yapımı tamamlandığında bu mekan Dünya malı olacakmış ve söylenilenlere göre bu sebeple katedralin bakım, onarım işleri hiçbir zaman bitirilmiyor illa ki bir yenileme ve tamir işleri sürüyormuş. Katedrale girişte kesinlike kurallara uymanız gerekiyor, kaskla girme ihtimaliniz yok şimdiden bunu paylaşmak isterim, emanet gibi bir noktaları da olmadığı için bunu hesaba katarak ziyaretinize gitmenizi tavsiye ederim. 


Duomo di Milano Katedrali
Bilet almak için kuyruk her zaman var, erken gitmeniz de fayda var. Katedralin olduğu meydana açılan ve bizlerin tabiri ile açık alışveriş merkezi olarak görülmesi gereken bir diğer yer ise Galleria Vittorio Emanuele, burası 1861 yılında yapılmış ve hepimizin bildiği Dünyaca ünlü markaların olduğu bir nokta.





Milano’da gezilip görülmesini tavsiye edeceğim diğer noktalar arasında Santa Maria delle Grazie Basilica  yer alıyor, burada Leonardo’nın son akşam yemeği freskini görebilirsiniz. Castello Sforzesco kalesi yılların görkemi ile halen güzel bir yapı olarak mevcudiyetini koruyor. Milan kenti şıklığın, zerafetin kenti olarak bilinir, meydanda bulunan fast-food mağazalarının içleri dahi bir moda dükkanı gibi özenle tasarlanmış ve uygulanmış. İnsanlar oldukça şık ve mağazalar alışveriş isteğinizi kabartıyor ancak tabii ki Euro’nun kurunu düşünerek alışveriş yapmanızı öneririm :)







     Kent içinde dolaşırken parklar içerisinde yer alan spor alanlarını gördüm ve engelli vatandaşların spor imkanları olduğunu görmek çok güzeldi, engelli olmak insanların evde oturmalarına kesinlikle engel değil ancak onların da birey olarak katılım gösterebilecekleri alanlar yaratılmalı, burada basket oynayan engelli sandalyesinde ki kişiler dikkatimi çekti ve yüzümü gülümsetti doğrusu.

       Tarihi mekanları gezdik karnımız acıkmadı mı sanıyorsunuz işte sizlere tavsiye edebileceğim güzel yemek mekanları :)

      Luini diye bir mekan var İtalya’ya has Panzerotti adı verilen bizler de tarihi Puff böreği tarzı ama lezzeti harika olan bir hamur, mutlaka sabah çıkışına denk getirin ve kahvaltı olarak buradan çeşit çeşit Panzerotti’leri deneyin. Adres: Via Santa Radegonda, 16, 20121 Milano


Panzerotti

        
Akşam yemeği olarak çeşitlilik olması açısından Amsterdam şehrinin nehir kenarını anımsatan bir bölge olan Navigli ve Porta Ticinese’ye gitmenizi tavsiye edebilirim. Burada çeşitli restorantlar, kafe ve barlar mevcut, akşam yemeğinizi alıp sonrasında 1-2 kadeh birşeyler içebilir, nehir kenarında yürüyüş yapabilirsiniz. Burası için tavsiye edebileceğim mekanlar arasında ; El Brellin Restaurant, Pizzeria del Ticinese 
Navigli


     Duomo meydanında bulunan Gelateria Odeon, McDonalds’ın yanında yer alan dondurmacı her daim sıra var ve el yapımı dondurmaları ile tatmaya değer. Bir başka dondurmacı adresi ise La Gelateria della Musica.


       Şehirden ayrılmadan önce de vaktiniz kalırsa ve merakınız varsa San Siro olarak bilinen ve Dünya’nın en popüler stadlarında olan Stadio Giuseppe Mezza - San Siro gidebilirsiniz. Stad 80.000 kişilik yapılmış sonra 100.000 kişiliğe çıkarılmış sonra tekrar küçültülmüş. Bizim içini gezebilme şansımız olamadı vakit olmadığından ama görülmeye değer bir stad. UEFA Stadyum kurallarına göre 5 yıldızlı bir stad ve İtalya’nın en büyük stadı, hem İnter Milan, hem AC Milan takımlarına ev sahipliği yapıyor.
Stadio Giuseppe Mezza - San Siro 
1 gece konaklama ile sonlandırdığımız Milan şehrinden rotamızı güneye doğru yavaş yavaş inmek üzere Genova’ya çevireceğiz. 

Sosyal medya hesaplarımdan da gezilerimi takip edebilirsiniz.

Facebook : 2tekerhayat
Twitter: 2tekerhayat
Instagram : 2tekerhayat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder