29 Temmuz 2016 Cuma

Grup Sürüşü Hakkında Önemli Bilgiler ve Görüşler

Değerli okuyucular motosiklete binmek özgür olmak demek, dilediğin gibi sürüş yapabilmek ve bu sürüşü yaparken de kimi zaman doğa içerisinde doğayı yaşamak, solumak kimi zaman deniz kenarın da uçsuz bucaksız denize bakarken kendinizi bulmak demektir. Yalnız ya da grup halinde yaptığımız ve yapacağınız birçok gezi olduğunu düşünüyorum. Tek başınıza yola çıkmak ile grup olarak yola çıkmak arasında ciddi farklar vardır. Toplu sürüşler de grubun bir parçası oluyor ve sürüşün sağlıklı gerçekleşmesi için üstünüze düşeni sağlamanız gerekmektedir. Tek başınıza yapılan sürüşler de dilediğiniz yerde durmak dilediğiniz yerde sürmeye devam etmek, durup fotoğraf çekmek mümkündür ancak grup sürüşlerin de bunları yapabilmek ve buna karar vermek için önceden planlama yapılması gerekmektedir.


Bugün sizlere çok defa yapmış olduğum grup sürüşü esnasında dikkat edilmesi gereken ve grup sürüşü esnasında tüm Dünya’nın kabul ettiği birtakım hareketleri paylaşmak istiyorum.

Grup sürüşü zannettiğiniz kadar kolay bir iş değildir. Grubun temposuna ayak uydurabilmek ve belli sürüş seviyesine ulaşmış olmanız gerekmektedir. Elbette ki herkes grup sürüşü yapmış doğmuyor ancak benim sizlere tavsiyem öncelikle günübirlik geziler ile grup sürüşü deneyimi yaşayın, başta 2-3 motor birarada daha sonra belki daha büyük gruplar ile gerçekleştireceğiniz gezilere katılın. Grubun büyük olması beraberin de daha fazla kişiye karşı sorumluluk getirmektedir. 



Kısaca grup sürüşünün ayrıntılarına girip konuyu detaylı olarak inceleyelim. Grup sürüşlerinde buluşma noktalarına gelinirken mutlaka depoların dolu olması gerekmektedir. Hemen hemen birbirine yakın olan cc’ler ile yapacağınız sürüşler de keyif alma yüzdeniz farklı cc grupları ile yapacağınıza oranla daha yüksek olacaktır çünkü size göre hızlı olan grup için bazen siz yavaş kalabilir, size göre yavaş olan grup içinde siz hızlı olabilirsiniz. Bu anlamda denk ve birbirine yakın motor hacimine sahip motorlarla seyahat etmek önemli kurallar arasında yer almaktadır. 

Buluşma noktasına geldiğiniz de bu gruba liderlik edecek kişinin mutlaka önceden seçilmiş ve gidilecek olan rota için bir ön çalışma yapmış olması gerekmektedir. Grup sürüşün de 2 önemli nokta vardır. Grup lideri ve kuyruk’ta yer alacak olan ve aynı zamanda süpürücü olarak adlandırılan(grubun en arkasını koruyan, kollayan) kişilerdir. Bu kişiler sayesinde grup sürüşü zevkli ve sorunsuz da geçebilir, tam tersi de yaşanabilir. Öncelikli olarak liderlik ve kuyruk olarak nitelendirilen bu kişiler gruba kendilerini tanıtır ve grup içinde ki pozisyonlarını anlatılır. Mutlaka cep telefonu numaraları diğer sürücüler tarafından not alınmalıdır. Grup lideri evrensel olarak kabul edilen ve sizlerin birazdan aşağıda bulabileceğiniz hareketlerin en sık kullanılanlarını anlatır, elbette ki ilk anlattığında hepsi aklınız da kalmayacaktır ancak sürüş esnasında grup lideri önden bir hareket yaptığın da kuyrukta yer alan kişiye kadar o hareket ulaşıyorsa yavaş yavaş öğrenme ve uygulama başlamış demektir. Liderin ya da birazdan anlatacağım kuyrukta ki kişinin yapacağı hareketlerin istisnasız diğer sürücüler tarafından mutlaka birbirlerine iletilmesi gerekmektedir.



Kuyrukta yer alan sürücünün en önemli sorumluluğu grubun güvenli sürüşünü arkadan takip etmektir. Çift şeritli yollar da grup sürüşü fermuar düzen olarak adlandırılan sürüş ile gerçekleştirilir. Kuyruk bu düzenin doğru şekilde sürüş yapıp yapmadığını kontrol eder ve eğer herhangi bir sollama yapılacaksa liderin vereceği sinyal ile zincirleme olarak sinyaller en arkaya ulaşır ve sollama yapılacak olan şeridin güvenliğinin tam olduğuna inandıktan sonra kuyrukta ki kişi sollamaya çıkar, bu sefer zincirleme tam tersine kuyruktan lidere doğru devam ederek herkes şerit değiştirir. Sollama gerçekleştikten sonra grup lideri güvenli bir şekilde sağ şeride geçer ve diğer sücüler de geçişi tamamlayarak sürüşe devam eder. Birden fazla şeritli yollar da uygulanan bu sollama yöntemi tek şeritli yollarda ise grup liderinin sorumluluğundadır. Aşağıda tek sıra düzenine geçiş hareketinde görebileceğiniz hareket sonrası karşıdan gelen bir tehlike olmadığına bakar ve sollamaya çıkar.



Grup sürüşlerin de sürücülerin birbirleri ile olan koordinasyonu büyük önem arz etmektedir. Sürücüler sürüş esnasında yaptığı hataları ya da tam anlayamadığı noktaları mola yerlerin de diğer sürücüler ile paylaşmakta ve doğrusunu öğrenmektedir. Unutmayın ki grup sürüşlerin de koordinasyon bozukluğu tüm sürücülerin hayatlarını tehlikeye sokmaktadır. Bu sebeple sürüşleriniz de en yüksek konsantrasyon içerisinde olmanızı ve sürüşün keyfini yaşamanızı dilerim. Yazımın sonuna gelirken grup sürüşlerin de genellikle 120-130km’de bir olmak üzere mola verilmesi grubun konforlu ve rahat bir sürüş yapmasına olanak sağlayacağını belirtmek isterim.



Evrensel olarak bilinen ve uygulanan birtakım hareketler ; 


Road Captain – Yol Kaptanı, Grup Lideri

Tail Gunner – Kuyruk, Süpürücü

Her sürücü önündeki sürücü tarafından yapılan el işaretini tekrarlayarak grubun arkasına bu bilgiyi geçirmelidir.

Motoru Çalıştır
Tüm sürücüler motorlarını çalıştırır ve yola çıkmaya hazır hale gelirler.









Fermuar Düzeni 
Güvenlik nedeniyle eğer aksine bir karar yoksa fermuar düzeni ile seyahat etmek en doğru yöntemdir. 

Fermuar düzeninde direk olarak aynı çizgide önünüzde bulunan motorla en az 2 (iki) saniye mesafe bulundurmak gerekir. Otoban süratinde giderken bu 2 saniyenin hayli büyük bir mesafe olduğunu düşünebilirsiniz, ancak herhangi bir problem durumunda olayın farkına varana kadar 2 saniye geçer gider. 



Peki bu 2 saniye nasıl ölçülebilir ? Kolay
Önünüzde giden motorun yanından geçtiği sabit bir cismin yanından siz de geçene kadar şu cümleyi söyleyin: "Motosiklet benim yaşam tarzımdır."



Düzeni Sıklaştır
Eğer Road Captain motorların birbirine daha yakın seyretmeleri gerektiğini düşünüyorsa (ki bu genellikle Tail Gunner tarafından uyarılır), sol kolunu kaldırarak elini sürekli açıp kapar. Tüm sürücüler bunu tekrar ederek motor aralarındaki gereksiz mesafeleri kapatırlar.







Sola Dönüş                                                                    Sağa Dönüş

Solda tehlike var                                                             Sağda tehlike var
                                            
Hızlan                                                                                 Yavaşla
                                             
Tek Sıra


Genellikle tek sıra düzene tek yön gidiş-geliş olan yollarda sollamaya çıkılmadan önce geçilir ve ekip lideri grubun güvenli bir sollama yapacağına karar verdiğinde sollamay çıkar.

Grup olarak seyahat ederken bir trafik ışığında veya kavşakta durmak zorunda kaldığınız zaman fermuar düzeninden ayrılarak diğer sürücünün yanına geliniz ve ikili gruplar halinde durunuz. Bu grubun boyunu yarıya indirir. Kavşaktan çıkana kadar bu düzeninizi muhafaza ediniz. Bu şekilde grubu en kısa zamanda kavşaktan geçirerek grubun bölünme riskini azaltırsınız. 

Eğer siz henüz trafik ışıklarından geçemeden kırmızı yanarsa bir kere korna çalarak durun. Kırmızıda geçmeye çalışarak grubu riske atmayın. Road Captain grubu yavaşlatarak veya uygun bir yerde durdurarak sizi bekleyecektir. 

Bu hareketler dışında bir de bu hareketleri toplu görebileceğiniz halini paylaşmak isterim. Mutlaka grup sürüşe çıkmadan önce bu hareketleri en az 2 kere olsun bakın ve sürüş yapacağınız kişi ile kısa bir çalışma yapın.


ROAD CAPTAIN (Yol Kaptanı, Lider)
--Güvenli bir sürüş sağlamak 
--Şartlar ve sürücü yeteneklerine göre güvenli bir sürat belirlemek 
--Şerit değiştirme, durma, yol şartları ve grup formasyonu hakkında sürücüleri el işaretleri ile uyarmak 
--Grubun kontrol ve bütünlüğünü muhafaza etmek 
--Rotayı önceden gitmek 
--Rotanın haritasını çıkartmak 
--Dinlenme noktaları belirlemek 
--150 km'lik aralıklarla benzin molaları ayarlamak 
--Yol çalışmaları ve tehlikeler için önlemler almak 
--Seyahat öncesi sürücüleri bilgilendirmek 
--Seyahat planlarını açıklamak 
--Gidilecek yer 
--Tercih edilecek rota 
--Seyahat mesafasi ve süresi 
--Planlanan molalar 
--Benzin 
--Yiyecek 
--Resimler 
--İhtiyaç molaları 
--Grup sürüşünün nerede başlayıp nerede bittiği 
--Diğer Road Captain'ler kimler 
--Tail Gunner'lar kimler 

Road Captain ve Tail Gunner'ların görev ve sorumlulukları nelerdir.
-Diğer sürücülerden özel koşullar hakkında bilgi almak (sağlık durumları, kullanıcı ilaçlar vb.)
-Tıbbi ihtiyaçlar
-Sürat/Viraj
-Küçük benzin deposu
-Mola sıklıkları, ihtiyaç durumları
-Otoban trafiğine alışkanlık 

TAIL GUNNER (Kuyruk, Süpürücü)

-Tail Gunner Road Captain'ın gözleri gibidir. 
-Grup Formasyonunu gözler, her türlü potansiyel problemden Raod Captain'ı haberdar eder. 
-Diğer araçları gözler ve grubun arasına girmek isteyen araçlar veya aşırı rüzgar yaratan ağır vasıtalar gibi potansiyel tehlikeleri Road Captain'a bildirir. 
-Yandan karışan yolları/şeritleri gözler. Gerektiğinde bu şeritlere geçerek buradan gelecek trafiğin grubun arasına girişini engeller. 
-Road Captain'ın talimatı doğrultusunda şerit değiştirmelerde ilk olarak şerit değiştirerek o şeridi güvence altına alır. 

Tüm sürücülere kazasız, belasız güzel sürüşler dilerim.

Bir sonra ki yazım da görüşmek üzere, mutlu ve motorunuzla kalın :)

Sosyal medya hesaplarımdan da gezilerimi takip edebilirsiniz.

Facebook : 2tekerhayat
Twitter: 2tekerhayat
Instagram : 2tekerhayat


9 Temmuz 2016 Cumartesi

Ege’nin Bozulmamış İncisi Assos

Değerli okuyucularım Nisan’dan bu yana işlerim dolayısıyla bir türlü teker çevirme fırsatım olamamıştı. Haziran ayı başında yakın dostum Korcan ve eşi ile 3 günlük bir Thassos gezisi yaptık fakat daha önce yazdığım için o yazıyı tekrar yazma gereği duymadım doğrusu. Daha önce 5 kez Thassos’a gitmiş biri olarak deneyimleri sizlerle paylaşmaktan büyük keyif alıyorum. Thassos yazıma linkten ulaşabilirsiniz.


Gelelim Assos tatilime, bir başka yakın arkadaş grubum olan ve motosiklet dünyası içerisinde tanışma imkanı bulduğum değerli arkadaşlarımla bundan 4-5 ay önce konuşurken yazın nasıl bir tatil planlayalım diye konuştuk. Sonunda çadır kurabileceğimiz ve aynı zamanda yaz tatiline uygun olabilecek şekilde deniz, kum, güneş üçlemesini yaşayabileceğimiz bir yer bakma kararını verdik. Grup içerisinden daha önce birden fazla kez kamp tecrübesi olan arkadaşların yaptığı araştırmaya bağlı olarak Çanakkale’nin henüz doğası bozulmamış ve sit alanı koruması altında yer alan sahil hattında bulunan Assos bölgesinde kamp kurmaya karar verdik. Yine tanıdık dostlardan aldığımız bilgi doğrultusunda bölge de birçok kamp alanının olduğu ancak bizlere uygun olup olmadığını bilmediğimiz için daha önce deneyimlemiş arkadaşlarımızın görüşü ile Assos Gargara Doğal Tatil Kampı’na gitmeye karar verdik.

Assos benim ilk kez deneyimlediğim bir bölge olması sebebiyle nasıl bir yerdir diye merak ederken çevremle yaptığım sohbetlerde güzelliğini ve bakir doğanın yer aldığını öğrendiğim de çok memnun oldum. Bayram öncesi Cumartesi günü yola çıkma kararı ile İstanbul-Tekirdağ-Çanakkale üzerinden toplam da 470km yol yaparak gitmeyi hedefledik. Sabah malzemelerimizi yükledik ve 06.30’da tekerimizi döndürdük. İstanbul’dan mola vermeden Malkara’da yer alan meşhur Ünal Peynircilik firmasının kahvaltı imkanı sağlayan tesisinde durup kahvaltımızı yaptık. Kahvaltının ardından Gelibolu Yarımadasında yer alan 3 farklı feribot noktası(Lapseki, Eceabat, Kilitbahır) ile Çanakkale yakasına geçmeyi planladık. Lapseki feribotunun araç kuyruğu km’leri bulmuşken biraz daha aşağı doğru devam etmeye karar verdik. Eceabat’ta öğle saatlerinde kuyruk 5 km’yi bulmuş bekleyen yaklaşık 2-3 saattir sırada olduklarından yakınıyorlardı. Burada birkez daha 2 teker kullanmanın verdiği rahatlık ve kolaylık için kendimi şanslı hissederek Allah’a şükür ettim :) Feribot ücreti 1 motosiklet + 1 yolcu (12 TL/tek yön)




Çanakkale feribotundan çıktıktan sonra Bursa/İzmir istikametine doğru devam ettik, buradan sırasıyla Ezine daha sonra Ayvacık’ı geçerek Arıklı köyü sapağına girdik, yaklaşık 10 km köy yolları içerisinden devam ettikten sonra sahile indikten ve sağ’a dönünce kamp alanımız olana Gargara’yı kolaylıkla bulduk.

Kamp alanımız birçok kamp tesisisinin yan yana dizildiği bir nokta da bulunuyordu. Eşim ile geçireceğim ilk çadır deneyimi olarak bizden önce tesise varan arkadaşlar çadırlarını kurmuşlar bizleri beklerken dinleniyorlardı. Biz ve birkaç dostumuz daha aynı saatler de tesise vardık ve çadırlarımızı kurmaya koyulduk. Daha önce bir çadırımız olmadığı için en pratik olarak kurulabilen ve içinde rahat edebileceğimiz bir çadır arıyorduk. Yine referans ile Decathlon’un çadırlarından ön girişinde verandası olan arkasında da 2 kişilik şişme yatak koyarak rahatlıkla yatabileceğiniz bir odaya sahip çadırını edindik. Ben çadırı aldığımda 399 TL idi fakat sonra 339 TL’sına düşmüştü.

Çadır ile ilgili fotoğraflara aşağıda görebilirsiniz.





Çadır tatili özellikle yazın yapılıyorsa mutlaka deniz kenarı olmalı sabah kuş sesleri ile uyanıp gözünüzü açtığınızda tam sıcak bastığında kendinizi denize atarak rahatlayabiliyorsunuz. Bulunduğumuz tesisten biraz bahsedecek olursam 6 yıl önce İstanbul’da yaşayan çift Burçak Bey & Hale Hanım İstanbul’un zaman zaman hepimizin şikayet ettiği ve bunaldım bu şehirden noktasına geldikten sonra karar verip buraya yerleşiyorlar ve doğa ile iç içe olabileceği aynı zamanda da işletmeyi sürdürebilecekleri bu kamp alanını kiralıyorlar. Kiraladıklarında şimdikinden daha farklı olan bu yer üzerine hemen hemen para kazanmadan 2 sene boyunca emek sarfediyorlar. Ama sonunda değerinin karşılığını almaya başlıyorlar. Gelen kitle neredeyse tamamı referanslı ve daha önce burada kamp yapıp eş, dost, arkadaşlara tavsiye edilerek gelen tatilciler. Genelde kamp alanlarında yaşanan kargaşa ve birbirine çok yakın olan çadırların birbirini istemedende olsalar rahatsız edebilmelerinin aksine burada çadırlar arası mesafeler oldukça iyi. Kendileri günübirlikçi tatilci ne yazık ki kabul etmiyorlar. Gelen kitlenin düzen ve alıştığı ortamın bozulmaması için ince eleyip sık dokuyorlar diyebilirim. Tatil boyunca en kalabalık ekip 16 kişi ve 7 çadır ile bizdik, üstelik orta mahalle lakabını da aldığımız ve 2 çardak kurup altında uzun masa kurarar sabah kahvaltısı ve akşam yemeklerini yediğimiz 7/24 yaşayan ufak bir mahalle havası kazandırmıştık. Tesis’in ilk girişinde araçlar için otopark imkanı bulunmakta, araçlar kesinlikle çadırların yanına çekilemiyor. Mutfak, Duş ve tuvaletler bölümü de yine burada yer alıyor. Burada bir eleştiri yapacak ve özellikle dikkat çekilmesi gereken bir konu varsa o da sanıyorum ki tuvaletlerin ve mutfak bölümünün temizliği. Kamp demek doğa demek her ne kadar 5* otel konforu aranmayor olsa da hijyen ve böceklere karşı biraz daha önlem alınabileceğini düşünüyorum. Tatil boyunca tedirgin eden ancak kişiye göre çok önemli ya da tolere edilebilir olarak bakabileceğiniz bu konu dışında tesis deniz’e sıfır. Tesisin dilerseniz sabah kahvaltısı ve akşam yemeği servisi verdiği yine deniz kenarında restorantı bulunmaktadır. 





Denizin bir bölümünün girişi taşlık olsa da biraz açıldığınız da denizin muhteşem kumunu ve temizliğini rahatlıkla yaşayabiliyorsunuz. Denize girdikten sonra yüzünüzü tesise döndüğünüz de ne kadar doğa ile iç içe olduğunu dağ, yeşil ve kamp alanı sıralamasıyla tanık oluyorsunuz.




Geceleri gökyüzünde yer alan yüzlerce yıldızları izlemek ve hatta kayan yıldız eşliğinde dilek tutmakta oldukça keyifli yanlarından biri. 4 gece 5 gün olarak gerçekleştirdiğimiz bu tatili geride bırakırken doğanın verdiği huzuru hissetmemek mümkün değil.

Buralar gelmişken Assos’un meşhur deniz kenarında yer alan merkezini, Behramkale’sini ve dilerseniz sahil ilçeleri olan Altınoluk, Edremit, Akçay ve hatta Ayvalık ilçesini bile görmenizi tavsiye edebilirim. Assos merkez gerçekten çok ufak öyle ki bazı yerler de araç geçişleri tek şerit olduğu için gidiş-dönüş tıkanıyor ve bir taraf geriye alması gerekiyor. Birçok balıkçı teknesinin yer aldığı sahilde balık restorantlarında öğle ya da akşam yemeği yiyebilir üstüne tatlı olarak dondurmanız alabilirsiniz. Dondurmanız eşliğinde de kısa ancak anı olarak kendinize ve sevdiklerinize alabileceğini hediyelik eşyaları da burada bulabilirsiniz. 







Buraya kadar gelmişken arnavut taşlardan oluşan ve Assos’u tepeden görebileceğiniz Behramkale’ye de uğramınızı tavsiye ederim. Burada meydanında kahve içebilir, el emeği ile yapılan kıyafetlerin satıldığı dükkanları dolaşabilir, dağ kekik’i alabilirsiniz.

Tarih meraklılarına : Assos Antik Kenti, Apollon Smintheus

Assos’ta ayrıca denize girebileceğiniz koylar arasında en meşhuru Kadırga Koyu olup mavi bayrağa sahip geniş ve uzun bir koydur.




Assos’ta geçirdiğimi keyifli çadır tatilimizi bitirip çadırımızı topladıktan sonra koyulduk yola, yine aynı istikameti kullanarak çok fazla trafik kalabalığına kalmadan bayramın 2. günü dönüşe geçtik. Bu dönüş esnasında sizlere tavsiyem zeytin ve zeytinyağı seviyorsanız mutlaka bölgeden bu ürünleri alın, yolunuz üzerinde Ezine ilçesinden geçeceksiniz ve meşhur Ezine peynirini alabilirsiniz. Ayrıca yol kenarlarında bulabileceğiniz Çanakkale domatesi ve biberlerini de almanızı tavsiye ederim. Bir gezimizi daha sonlandırmanın keyifli mutluluğunu yaşıyorum. Gidiş-dönüş yaptığım 950km’lik çok nasıl geçti anlamadım, sanırım ben iki teker üzerinde olmayı seviyorum :)



Anılarımın arasına bir yenisi daha eklendi. Gittiğim rota ve mekanlar hakkında anında bilgi almak isterseniz sosyal medya hesaplarımı takip edebilirsiniz. Gidilecek yol ve yer hiçbir zaman bitmez. Tekeriniz hep düz bassında gözünüz hep benim üzerimde olsun. Nice rotalara teker çevirmek üzere, yazınız keyifle ve güzelliklerle geçsin. Görüşmek üzere, sevgilerle. 

Sosyal medya hesaplarımdan da gezilerimi takip edebilirsiniz.

Facebook : 2tekerhayat
Twitter: 2tekerhayat
Instagram : 2tekerhayat